6th Grade Unit 5 At the Fair Vocabulary List

Mr. Erdogan
Yazar

 

Grade 6 – Unit 5 – At the Fair Vocabularies

 


Big wheel / Ferris wheel: dönme dolap

Bumper cars: çarpışan arabalar

Carrousel: atlıkarınca

Chairoplane: Zincirli dönen salıncak

Merry go round:  Atlı karınca

Fair/Carnival/Funfair/Amusement park: Lunapark, eğlence parkı

Ghost train: korku treni

Hall of mirrors: aynalı salon/güldüren aynalar

The House of Funny Mirrors: güldüren aynalar (Lunaparkta güldüren aynaların bulunduğu yer/bölüm)

Roller coaster: Hız treni

Swing: salıncak

Train ride: (Lunaparklardaki vagonlu) trenlerle yapılan bir tur gezinti

Ticket: Bilet

Token: Jeton

Toys: Lunapark oyuncakları

Cotton candy: pamuk şeker

Toffee apple: elma şekeri

Free: Ücretsiz, bedava

Classmate: Sınıf arkadaşı

Annual:  Yılda bir kez her yıl yapılan

Information: Bilgi

Both of them: Her ikisi de

Either of them: Onlardan bir tanesi

Really: Gerçekten

Suggest: Önermek (fiil)

Suggestion: Öneri (isim)

Personel opinion: Kişisel fikir

Amazed: şaşırmış

Amazing: şaşırtıcı

Bored: sıkılmış

Boring: sıkıcı

Crazy: çılgın

Childish: Çocuksu

Dangerous: tehlikeli

Dull: Sıkıcı

Delicious: Leziz

Dark: karanlık

Exciting: heyecan verici

Fantastic: harikaşahane

Fearful: korkak

Fearless: korkusuz

Fine: iyigüzel

Frightened: korkmuş

Frightening: korkutucu

Fun: Eğlenceli

Funny: Komik

Great: harikabüyük

High: yüksek

Horrible: korkunçdehşetli

Interesting: ilgi çekici

Moody: Üzgün, mutsuz

Nervous: gerginürkek

Real: gerçek

Scared: korkmuş

Scary: korkunç

Sleepy:  Uykulu

Strange: tuhafacayip

Surprised: Şaşırmış

Tall: uzun,

Fast: hızlı

Terrified: korkmuş

Terrifying: korkutucu

Thrilling: heyecan verici (içinde biraz korku olan heyecan. Örneğin hız trenine binmek, korku tüneline girmek trilling)

Upset:  Üzgün

Wonderful: çok iyiharika

Young: genç

Allow: izin vermek

Bang: çarpmak

Fasten: bağlamak

Fasten your seat belts: Kemerlerinizi bağlayınız.

Feel: hissetmek

Gallop: dört nala gitmek

Get on: binmek

Guess: tahmin etmek

Hate: Nefret etmek

Hear: duymak

Hide: saklanmak

Hold: tutmak

Laugh: Gülmek

Look for: aramak

Look: bakmakgörünmek

Mean: anlamına gelmek

Mind: aldırış etmekönemsemek

Need: ihtiyacı olmak

Offer: teklif etmek

Pay: ödemek

Say: söylemek

See: görmek

Shout: Bağırmak

Scream: Çığlık atmak

Take: almakgötürmek

Tap: hafifçe vurmak

Think: düşünmek

Turn: dönmek

Try: Denemek

Understand: anlamak

Visit: ziyaret etmek

Wait: beklemek

Want: istemek