Relearn Kitabı 4. ünite kelimelerine buradan indirebilirsin.
1. ability yetenek
2. accident kaza
3. activate etkin kılmak
4. adopt evlat edinmek
5. aftershock artçı sarsıntı
6. alone yalnız
7. always daima
8. among arasında
9. amount miktar
10. animal shelter hayvan barınağı
11. at least en az
12. avalanche çığ
13. away from uzak durmak
14. back to nature doğaya geri dönmek
15. backward ters
16. barefoot yalın ayak
17. bare hand çıplak el
18. body pain vücut ağrısı
19. boil kaynatmak
20. bottled water şişelenmiş su
21. bug böcek
22. butterfly kelebek
23. camping trip kamp gezisi
24. capital başkent
25. car accident araba kazası
26. catch fish balık yakalamak
27. cause sebep olmak
28. central merkezi
29. certain kesin
30. channel yöneltmek
31. check kontrol
32. check up muayene etmek
33. chose seçmek
34. claim iddia etmek
35. clean water temiz su
36. climate change iklim değişikliği
37. come together bir araya gelmek
38. come to know | öğrenmek |
39. continue | devam etmek |
40. crash | ezmek |
41. creature | yaratık |
42. crime | suç |
43. cure | tedavi etmek |
44. cutting tool | kesme takımı |
45. daily activities | günlük aktiviteler |
46. damage | hasar |
47. danger | tehlike |
48. darkness | karanlık |
49. definition | tanım |
50. destroy | yok etmek |
51. determination | kararlılık |
52. diagnose | teşhis etmek |
53. disability | sakatlık |
54. disaster | afet |
55. discover | keşfetmek |
56. display | gösterme |
57. diversity | çeşitlilik |
58. downhill | bayır aşağı |
59. drought | kuraklık |
60. earthquake | deprem |
61. elderly | yaşlı |
62. equality | eşitlik |
63. erupt | püskürmek |
64. evacuate | tahliye etmek |
65. every day | her gün |
66. extreme weather events | şiddetli/ağır/sert hava olayları |
67. fearful | korku verici |
68. feed | beslemek |
69. first of all | öncelikle |
70. flatten | düzleştirmek |
71. flooding | sel |
72. gardening | bahçecilik |
73. get up | kalkmak |
74. give | vermek |
75. global warming | küresel ısınma |
76. grass | otlak |
77. hand craft | el yapımı |
78. harmed | zarar görmek |
79. have breakfast | kahvaltı yapmak |
80. healer | iyileştirici |
81. heat | ısıtmak |
82. heatwaves | sıcaklık dalgaları |
83. hike | yürüyüş |
84. hill | tepe |
85. homeless | evsiz |
86. how much | ne kadar |
87. how often | ne sıklıkla |
88. human beings | insanoğlu |
89. hurricane | kasırga |
90. ice bath | buz banyosu |
91. illness | hastalık |
92. improve | geliştirmek |
93. increase | arttırmak |
94. increasing | artırma |
95. individual | bireysel |
96. indoor | kapalı mekan |
97. infectious diseases | bulaşıcı hastalıklar |
98. injured | yaralı |
99. inside | içeride |
100. in the field of | alanında |
101. in time | zamanında |
102. ironing | ütüleme |
103. it's not my thing | bana göre değil |
104. joke | şaka |
105. jungle | orman |
106. keeper | bakıcı |
107. killed | öldürülmüş |
108. landslide | toprak kayması |
109. magnitude | büyüklük |
110. measure | ölçü |
111. memory | hafıza |
112. move fast | hızlı hareket etmek |
113. movie star | film yıldızı |
114. natural disaster | doğal afet |
115. natural environment | doğal ortam |
116. natural events | doğa olayları |
117. natural process | doğal süreç |
118. natural sources | doğal kaynaklar |
119. nest | yuva |
120. never | asla |
121. observe | gözlemlemek |
122. occur | meydana gelmek |
123. once a month | ayda bir kere |
124. once a week | haftada bir kere |
125. over | üzerinden |
126. overnight | gecelemek |
127. paint | resmetmek |
128. pass exam | sınavı geçmek |
129. peacefulness | sakinlik |
130. plant | bitki |
131. plant tree | ağaç dikmek |
132. population | nüfus |
133. possible | mümkün |
134. power cut | elektrik kesintisi |
135. preparation | hazırlık |
136. prepare | hazırlamak |
137. prevent | önlemek |
138. prime | ilk |
139. property | mal mülk |
140. pull weight | ağırlık çekmek |
141. push-up | şınav |
142. quake | sarsıntı |
143. rain fall | yağış |
144. rainstorm | yağmur fırtınası |
145. raise | artırmak |
146. rarely | nadiren |
147. reach | ulaşmak |
148. receive | almak |
149. record | kaydetmek |
150. reduce | azaltmak |
151. regularly | düzenli olarak |
152. rescuer | kurtarıcı |
153. respectful | saygılı |
154. rock climbing | kayalara tırmanma |
155. ruins | kalıntı |
156. scenery | manzara |
157. scientist | bilim insanı |
158. scramble | tırmalamak |
159. see through | içini görmek |
160. shaking | sallama |
161. shelter | sığınak |
162. simple | sade |
163. single day | tek bir gün içinde |
164. size | ölçü |
165. skin | deri |
166. smart phone | akıllı telefon |
167. snap finger | Şakırdatmak (parmaklarını) |
168. sniffer dog | uyuşturucu madde arama köpeği |
169. somebody | biri |
170. sometimes | bazen |
171. spine | omurga |
172. sportspeople | sporcular |
173. stay at home | evde durmak |
174. stream | dere |
175. street animal | sokak hayvanı |
176. struck | vurmak |
177. successful | başarılı |
178. suffer from | sıkıntısını çekmek |
179. surrounding area | etraf |
180. survivor | sağ kalan |
181. take the dog for a walk | köpeği yürüyüşe çıkarmak |
182. teeth | dişler |
183. tell the truth | doğruyu söylemek |
184. tens of thousands | on binlerce |
185. tent | çadır |
186. tidal wave | deprem dalgası |
187. torch | el feneri |
188. trekking | yürüyüş |
189. trigger | tetiklemek |
190. twice a week | haftada iki kere |
191. unusual | olağandışı |
192. valley vadi
193. vet veteriner
194. victim kurban
195. violent şiddetli
196. volume hacim
197. volunteer gönüllü
198. waterfall şelale
199. weekdays hafta içi
200. weekend hafta sonu
201. well known ünlü
202. wisely akıllıca
203. without dışında
204. woodland ağaçlık yer
205. zookeeper hayvan bakıcısı