İngilizce Öğrenmek İsteyenlere Tavsiyeler

Mr. Erdogan
Yazar

 İNGİLİZCE ÖĞRENMEK İSTEYENLERE TAVSİYELER 

 

İngilizce öğrenmek isteyenlere verilecek tavsiyeler seviyeden seviyeye değişecek tavsiyelerdir. yeni başlayan seviyesinde başka, intermediate (orta) seviyesinde daha başka tavsiyeler olabilir. imkanları sınırsız, maddi durumu çok iyi olan zaten sık sık yurtdışına çıkıp, abd'ye, ingiltere' ye ya da ingilizce konuşulan başka bir ülkeye gidip tavsiyeye gerek kalmadan öğrenebilir belki ama imkanlarınız sınırlı maddi durumunuz yurtdışına çıkıp bu dili öğrenmeye el vermiyor ya da zamanınız kısıtlı ise bazı tavsiyeler işe yarayacaktır. İnanın ingiltere’ de türklerin arasında yaşayıp çat pat konuşacak kadar ingilizce bilmeyen insanlar da var. Demek ki bazen İngiltere’ye gitmek bile sizin ingilizce öğrenmenizi sağlayamayabiliyor. O yüzden belki de en önemli şey, kendinize inanmanız, bahane üretmeyip bu dili gerçekten öğrenmeye gayret etmenizdir. bu tavsiyelere kulak vermek de gayret etmede önemli bir adımdır. kendine inanmak, ingilizceyi gerçekten öğrenmek istemektir. eğer bunu azminizle de birleştirirseniz, bence bu dili öğrenemeyecek insan yok. benim genel felsefem şudur: kimse size bir şey öğretemez; siz başkasından bir şey öğrenirsiniz. bu yüzdendir ki çok ünlü dil kurslarına gidip hala ingilizce konuşamayan insanlar var, çünkü kurs size dili öğretmez, siz kendiniz öğrenirsiniz, kurs ya da bir öğretmen ancak yardımcı olabilir. Siz gerçekten istemedikten sonra size kimse bir şey öğretemez.  
 
naçizane tavsiyelerim: 
 
1- beginner veya stage 1 seviyesinde kitaplar okuyup yeni sözcükleri cümle içinde kullanmayı deneyebilir ve öğreninceye kadar tekrar edebilirsiniz: 
 
http://www.hepsiburada.com/…emcujnk4tbocwm0qavd_bwe 
 
2- youtube' daki ted konuşmaları çok etkilidir ama onlar ağır geliyorsa daha basit videolara, özellikle çocuklar için hazırlanmış çizgi film tarzı ya da yukarda bahsettiğim gibi ingilizce hikayelerin sesli videolarını da izleyebilirsiniz: (youtube’a english story level 1 yaz) 
 
https://www.youtube.com/…uery=english story level 1 
 
3- yine youtube' da "lyrics" aramasıyla sevdiğiniz ingilizce şarkıların internetten türkçelerini öğrenebilir ve ezberleyerek yalnız kaldığınız bir ortamda karaoke yapabilirsiniz: (youtube’a lyrics yaz) 
 
https://www.youtube.com/…esults?search_query=lyrics 
 
4- basit seviyelerde diyalog veya şiir ezberleyerek bunları aynanın karşısında canlandırabilirsiniz:  
 
https://agendaweb.org/…l-english-conversations.html 
 
5- eğer internet imkanınız yoksa uydudan şifresiz yayın yapan ingilizce kanalları izleyebilirsiniz: trt worlda news ve favorim gayet açık ve net konuştukları için japonların uluslararası kanalı nhk world. 
 
(anlamasanız dahi bir kenarda açık olsun, anlamadan dinlemek yani kulak dolgunluğu da çok önemli) 
 
6- hemen herkesin vereceği tavsiyeleri de eklemek gerek: altyazılı dizi ve film izlemek, hoşuna giden replikleri tekrar etmek. bir kere altyazılı izledikten sonra, dizinin aynı bölümünü ingilizce altyazılı ve son olarak altyazısız izleyin. dizi dedim çünkü film sıkıcı ve zaman alıcı olabilir ama sevdiğiniz bir film için bu yöntemi uygulayabilirsin.Friends ve How I met your mother tavsiyelerimdir.
 
7- ingilizce günlük tutun. tıkandığınız yerde google translation kullanmanızda bence bir mahzur yok. ama mutlaka yazdıklarınızı okuyun. 
 
8- sizinle bu yola baş koyacak bir arkadaşınızla ya da ingilizcesi iyi olanlarla pratik yapın.Her fırsatta ingilizce konuşmaya çalışın. Hata yapmaktan korkmayın. Yanlış da olsa konuşun. 
 
9- video diary ya da video blog dediğimiz bir şey var. bu günlük dediğimiz şeyin resimlisidir :) yani ingilizce olarak bir gününüzü anlatıyorsunuz ve kameraya alıyorsunuz. öncesinden hazırlık yapabilirsiniz.  
 
windows için mağazada şöyle bir uygulama var ama ne kadar güvenirsiniz bilmem. en basiti selfie modunda videolar kaydetmek. 
 
 

10- hikayeli bilgisayar oyunu oynamanız hem eğlendirir hem ingilizce öğretir. 
 
11. sık sık sözlük karıştırın. her gün bunu uygulayın, sözlük okuması yapmak çok önemli.  
 
12- ingilizce-ingilizce sözlükten basit kelimeleri bir deftere yazın: 
 
örneğin apple: a round fruit with firm, white flesh and a green, red, or yellow skin. 
 
13- kelime listeleri oluşturun, kelime kartları yapın hazırladığınız kelime kartlarını her gün tekrar edin. 
 
14-evin sağına soluna (örneğin buzdolabının kapağı, klozetin yanı, kapının üstü, yatağın yanı) post-it' lerle kelime listeleri yapıştırın. 
 
15- bir günde kurduğunuz bütün cümleleri not edip, bunları google translation ya da başka birinden yardım alarak ingilizceye çevirip ezberleyin. buna bir hafta boyunca en çok kullandığınız cümle kalıpları ve kelimeleri de ekleyebiliriz. 
 
çünkü şu habere bakarsak, türk insanı günlük ortalama 400 farklı kelime kullanarak konuşuyormuş. eh sizin entelektüel bir insan olduğunuzu düşünürsek hadi sizinki 1000 olsun. e o zaman kardeşim demek ki ben bu 1000 kelimeyi ezberlesem çat pat konuşur hale gelmem lazım. * tarzanca da olsa konuşurum belki. 
 
16-bütün cihazları ingilizce dilinde kullanın. 
 
17- yatarken, uykuya "audio book" dediğimiz sesli kitaplarla dalın. (youtube’a audio book yaz) 
 
18- İmkanını bulduğunuzda turistlerle konuşun. 
 
19- en çok kullanılan kelimelere odaklanın. * 
 
20- mutlaka bir kelime defteriniz olsun. buna karşılaştığınız yeni kelimeleri yazın ve sık sık tekrar edin. eğer sizde işe yarıyorsa, bir kelimeyi 5 kere, 10 kere de yazabilirsiniz. çok eleştirilen bir uygulama olsa da, yer yer yararı olabilir, eğer yukardaki maddeleri uyguluyorsanız. 
 
21- hiç ingilizce bilmeyen bir yakınınıza yeni öğrendikleriniz öğretmeye çalışın. başkasına bildiğini öğretmek kadar iyi bir pekiştirme yöntemi yoktur. 
 
22- anlamasanız da ingilizce dergi ve gazeteleri okuyun. çünkü şu an konuşulan ingilizce öğrenilen ingilizceden çok farklı ve güncel olayları okumak, ingilizceyi geliştirme adına önemlidir; çünkü dil yaşayan bir şeydir.kültürü de öğrenmek gerekir ve bu gazeteler aracılığıyla biraz daha yakından tanıma imkanı kazanılabilir. 
 
23- kendinize yurtdışından bir penpal yani mektup arkadaşı edinin; aslında facebook'tan rastgele bir yabancıya yazarak bu süreci başlatıyorsunuz. yani ben 10. denememde başarmıştım.  
 
24- arkadaşlarınızla ingilizce kısa film çekebilirsiniz. örneğin kırmızı başlıklı kızı ingilizce olarak canlandırabilir. hatta ilerleyen süreçte kendi metninizi yazıp oynayabilirsiniz. 
 
25- içinizden karşınızdaki kişilerin konuşmasını ya da sizin ona söyleyeceğinizi ingilizceye çevirin. 
 
26- yine eleştirilen bir teknik ama yukarıdaki maddeleri uyguladıktan sonra çok zararlı olacağını sanmadığım : hafıza teknikleriyle ingilizce olayı. tek başına kullanılacak bir yöntem değil ama kısmen yararlanabilirsiniz bence. 
 
27- ingilizce olarak isim-bitki- hayvan oyunu ya da ingilizce tabu gibi oyunlar bulun. hatta kendinizde bir oyun uydurabilirsiniz: şöyle bir oyun da var internette. 
 
28- öğrendiğinizi düşündüğünüz yeni kelimelerin sadece ingilizcesini yazın ve türkçesini tahmin etmeye çalışın. 
 
29-yds' ye hazırlanın. çıkmış soruları çözün. örnek sorular çözün. yds ingilizceden başka her bir şeyi ölçüyor gibi ama yine de katkıda bulunur ingilizce öğrenmenize. 
 
30- bütün bunları busuu , duolingo, memrise, voscreen, rosetta stone gibi akıllı telefon uygulamalarıyla destekleyin. android için oxford'un şu uygulaması da güzel tavsiye ederim. 


31- Bilgisayar oyunlarını seviyorsanız, hikayesi olan oyunlar oynamak da hem eğlendirir hem de öğretir. Bilgisayar oyunu oynayan çocuklar oynamayanlara göre dil öğrenme konusunda daha başarılı olduğu konusunda araştırmalar vardır. (İnanmayan Google Dayıya sorsun. 😅) 


32- Belki de en önemlisi ihtiyacınıza ve isteklerinize göre kendiniz için en iyi yöntemi ve tekniği bulmanızdır. Elbette genel geçer insanların dil öğrenmekte başarılı olduğu yöntemler vardır ama tıpkı parmak izlerimiz gibi belki de her birimizin öğrenme şekli başkadır. Yani yarın öbür gün "Bu söylediğin her şeyi yaptım yine de öğrenemedim "şu" İngilizceyi." diye ağlayarak yanıma gelmeyin. 😁


Bir de Çoklu Zeka Kuramı'na inanan bir insan olarak dil zekanız diğer zeka türlerinize göre daha az gelişmiş olabilir, bu da sizi dil öğrenme konusunda moralinizin bozulmasına neden olabilir ama "Derin olan kuyu değil kısa olan iptir." yani önemli olan yolda olmak, ilerlemek dil öğrenmenin sonu yoktur zaten.